Lemaat (Sözler)

Lemaat مِنْ بَيْنِ هِلَالِ الصَّوْمِ وَ هِلَالِ الْعٖيدِ Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır. Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî Tenbih Bu Lemaat namındaki eserin sair divanlar gibi bir tarzda bir iki mevzu ile gitmediğinin sebebi: Eski eserlerinden Hakikat Çekirdekleri namındaki kısacık vecizeleri bir derece izah etmek için hem nesir tarzında … Okumaya devam et Lemaat (Sözler)

Otuz İkinci Söz

Otuz İkinci Söz Şu Söz üç mevkıftır. Yirmi İkinci Söz’ün Sekizinci Lem’a’sını izah eden bir zeyldir. Mevcudat-ı âlem, vahdaniyete şehadet ettikleri elli beş lisandan (ki Katre Risalesi’nde onlara işaret edilmiş) birinci lisanına bir tefsirdir. Ve لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا âyetinin pek çok hakaikinden, temsil libası giydirilmiş bir hakikattir. BİRİNCİ MEVKIF بِسْمِ اللّٰهِ … Okumaya devam et Otuz İkinci Söz

Otuz Birinci Söz

Otuz Birinci Söz Mi’rac-ı Nebeviyeye dairdir İhtar: Mi’rac meselesi, erkân-ı imaniyenin usûlünden sonra terettüp eden bir neticedir. Ve erkân-ı imaniyenin nurlarından meded alan bir nurdur. Erkân-ı imaniyeyi kabul etmeyen dinsiz mülhidlere karşı elbette bizzat ispat edilmez. Çünkü Allah’ı bilmeyen, Peygamberi tanımayan ve melaikeyi kabul etmeyen veya semavatın vücudunu inkâr eden adamlara mi’racdan bahsedilmez. Evvela o … Okumaya devam et Otuz Birinci Söz

Yirmi Beşinci Söz

Yirmi Beşinci Söz Mu’cizat-ı Kur’aniye Risalesi Elde Kur’an gibi bir mu’cize-i bâki varken Başka bürhan aramak aklıma zâid görünür. Elde Kur’an gibi bir bürhan-ı hakikat varken Münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir? İhtar Şu Söz’ün başında beş şuleyi yazmak niyet ettik. Fakat Birinci Şule’nin âhirlerinde eski hurufatla tabetmek için gayet süratle yazmaya mecbur olduk. … Okumaya devam et Yirmi Beşinci Söz

Onuncu Söz

Onuncu Söz Haşir Bahsi İhtar: Şu risalelerde teşbih ve temsilleri, hikâyeler suretinde yazdığımın sebebi hem teshil hem hakaik-i İslâmiye ne kadar makul, mütenasip, muhkem, mütesanid olduğunu göstermektir. Hikâyelerin manaları, sonlarındaki hakikatlerdir. Kinaiyat kabîlinden yalnız onlara delâlet ederler. Demek, hayalî hikâyeler değil, doğru hakikatlerdir. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ فَانْظُرْ اِلٰٓى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْيِى الْاَرْضَ … Okumaya devam et Onuncu Söz

Yedinci Söz

Yedinci Söz Şu kâinatın tılsım-ı muğlakını açan اٰمَنْتُ بِاللّٰهِ وَ بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ ruh-u beşer için saadet kapısını fetheden ne kadar kıymettar iki tılsım-ı müşkül-küşa olduğunu ve sabır ile Hâlık’ına tevekkül ve iltica ve şükür ile Rezzak’ından sual ve dua ne kadar nâfi’ ve tiryak gibi iki ilaç olduğunu ve Kur’an’ı dinlemek, hükmüne inkıyad etmek, namazı … Okumaya devam et Yedinci Söz

Birinci Söz

Birinci Söz بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَ الصَّلَاةُ وَ السَّلَامُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰلِهٖ وَ صَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için askerlik temsilatıyla, sekiz hikâyecikler ile birkaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum. … Okumaya devam et Birinci Söz